24 Temmuz’un Önemi

Kurtuluş Savaşı’nda, 19 Mayıs ne kadar milad ise, 24 Temmuz da o kadar miladdır.

Diyeceksiniz ki, ne alaka.

Çok alaka.

Mustafa Kemal tarihteki tüm savaşları incelemiş, İskender’i, Napolyon’u, Orta Asya’daki atalarımızın “KURT Kapanı” taktiğini incelemiş,  ve bu taktiği uygulamaya karar vermiş.

Bu taktik önce Ricad (Geri Çekilme), sonra arkadan sarma’dır.

26 Ağustos 1071’de de, Alpaslan aynı taktik ile Romen Diyojen’i  yenmiştir.

Yani Alpaslan bu taktiği atalarımızdan öğrenmiştir.

Gelelim 24 Temmuz 1921 “Kütahya Yenilgisi”ne.

Tablo şu;

Ordumuz yenilmiş, İsmet İnönü çadırında ağlamaklı.

Mustafa Kemal ziyaretine gelir.

“Ne o İsmet, niye üzgünsün” diye sorar.

Aldığı cevap şu;

“Bittik artık. Memleket elden gidecek..Adamların 100 bin kişilik İngiliz destekli ordusu var.

Bizim ayağında çarık dahi olmayan 45 bin kişilik yorun bir ordumuz var. Bittik artık”

Mustafa Kemal İnönü’nün umutsuzluğuna itiraz eder;

“Ama şimdi kazandık İsmet..Şimdi beni dinle orduyu geri çek”

İnönü şaşkın vaziyettedir;

“Ne diyorsun? Geri çekilirsek biteriz”

“Beni dinle; çek orduyu İsmet. Onları Anadolu’nun bağrında boğalım”

Adam koymuş kafasına bir defa “Kurt Kapanı Taktiği”ni.

Birinci İnönü Savaşı’nı kazandık. Arkasından İkincisini .

“Geri çekilirsek adamlar işkillenir tabii. Yani, geri çekilmek için, bir bahane olsun diye, yenilmeyi arzu ediyormuş sanki.

Bu taktiği uygulamak öyle zor ki, Yunanlı’lar Polatlı’ya varıncaya kadar hiç kimsenin bilmemesi gerekir”

En önemlisi, TBMM’de Mustafa Kemal muhalifleri var. İngiliz yanlısı mebuslar var.

 Meclise hem hesap vereceksin, hem de niyetini saklayacaksın.

 Mustafa Kemal bir yıl boyunca, Yunanlılara  hiç direniş gösterilmeden, taa Polatlı’ya kadar ilerlemelerine engel olmayıp  adım adım izlemiş.

Artık kaderin ağlarını öreceği gün gelmişti.

28 Temmuz 1922’de Akşehir’de, ordular arası futbol turnuvası düzenleyip; futbolcular sahada top koştururken, Mustafa Kemal, Ordu Komutanlarını bir çadırda toplayarak taktiğini anlattı.

Komutanlar çok riskli buldukları “bu taktik tutmazsa bizi asarlar” deyince Mustafa Kemal “Asarlarsa beni assınlar, bütün sorumluluk bana aittir” demiştir.