Bayram şekerinin tadı kaçtı

Eskiden bayramlar şöyleydi, böyleydi uzun uzun anlatmayacağım. Bayramlar dinimizde, töremizde, kültürümüzde var.

Ne yazık ki diyorum bayramlar bayram olma özelliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Eskiden gördüğümüz o bayram coşkusu, o bayram sevinci yok artık.

Gelen bayram değil sanki angarya.

Geçmişle şu anı analiz edersek, geçmişte bayram gelmeden bir hafta önce hazırlıklar başlardı. Evler temizlenir, yemekler tatlılar yapılırdı. Yeni kıyafetler şeker, kolonyalar alınırdı. Tatlı bir bekleyiş başlardı. Aileler, çoluk çocuklarıyla uzak yakın demeden öbek öbek ziyaretlere çıkarlardı.

Ya şimdi? Çocuklar bayramın anlamını bilmiyor. Verdiğin şekeri, çikolatayı, elli yüz liralık harçlıkları almıyorlar.

Aileler, birbirinin yüzünü görmeden, birbirlerine sarılmadan telefonlarla, mesajlarla, maillerle bayram kutladıklarını zannediyorlar.

İnsanlar birbirinden kaçıyor, konuşmuyor hatta selamlaşmıyor. Çünkü ayrıştırılmışlar, ötekeştirilmişler.

Çünkü çocuklarımıza bayramların yaşamın içinde birlik, beraberlik, sevgi ve paylaşım ruhu olduğunu öğretmemiştik. 

Pekâlâ, bugün yaşadıklarımızdan ders alabildiysek ve memnun değilsek bunu değiştirmek için ne yapabiliriz? Başımızı ellerimizin arasına alıp şöyle bir soralım.

Evet, evet soralım… 

Yeryüzü insan topluluğu olarak “Biz nerede hata yaptık?”

Gelecek kuşaklara anlatılacak bayram hatıralarınızın mutlu ve gerçekten hatıra değer hatıralar olması için manevi değerlere maddi değerlerden daha fazla değer vermeniz umudu ile mutlu bayramları hep birlikte sağlıklı bir şekilde yaşamayı diliyorum…