Geçtiğimiz Perşembe günü ADD'de bir konuşma yaptım. Beni konuşmacı olarak davet edip salonu doldurarak dikkatle dinledikleri için kendilerine teşekkürlerimi iletiyorum.
Konuşma konusu ne idi?
Devrim Yasaları.
Ülkemizde yaygın bir anlayış var. Devrim ya da İnkılâp Yasaları deyince çoğunluğumuzun aklına 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan 3 Kanun gelir. Bu üç kanun gerçekten devrim niteliğinde kanunlardır. Milli Mücadele can pahasına kazanıldıktan sonra Saltanatın kaldırılışı, Lozan Anlaşması, Ankara'nın Başkent oluşu ve Cumhuriyet'in Kuruluşu, bu aşamadan sonra yapılacak işlerin, atılacak adımların temeli olmuştur. Yani, devrim, dönüşüm, değişim, ihtilâl diye sınıflandıracak isek bu aşamaları da göz önüne almalıyız. Çünkü Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte Devlet'in yeni şeklinin bu ilana bağlı olarak belirleneceği belli idi. Bu nedenle yapılan büyük, çok büyük devrimleri, değişimleri bu yeni düzene uygun olarak görmek gerektir. Konunun felsefî tarafı özet halinde böyledir. Bir de somut olarak gördüğümüz ve bildiğimiz bir gerçek var. Nedir o? 1982 Anayasası'nın 174. Maddesine baktığımızda hangi yasaların Devletin varlığı açısından korunması gerektiğini açık olarak görüyoruz.
174. Madde - ki isteyen bakabilir - şöyle diyor: Çağdaş Uygarlık Seviyesinin üstüne çıkabilmek adına, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Laikliğin korunması için aşağıdaki "İnkılâp Kanunları" Anayasa'ya aykırı olduğu şeklinde yorumlanamaz. Yani, Anayasa'da ne yaparsanız yapın bu kanunları değiştiremezsiniz.
Hangi Kanunlar bunlar?
1- 3 Mart 1924 tarihinde çıkan 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat (Eğitimin Birliği) Kanunu.
2- 1925 yılında 671 sayı ile çıkarılan Şapka Kanunu.
3- Yine 1925 yılında 677 sayı ile çıkarılan Tekke ve Zaviyelerin kapatılması Kanunun
4- 1926 yılında 743 sayı ile çıkarılan Türk Medeni Kanunu'nun evlenmenin, evlendirme memuru önünde yapılma şartını getiren maddesi ile 110. Maddesi.
5- 1928 yılında 1288 sayı ile çıkarılan Uluslararası Rakamların kabul edilmesi Kanunu.
6- 1928 Kasımında çıkarılan 1353 sayı ile çıkarılan Alfabe değişimi Kanunu.
7- 1934 yılında 2590 sayı ile çıkarılan yerleşmiş bazı Lakapların kaldırılması Kanunu.
8- Yine 1934 yılında 2596 sayı ile çıkarılan bazı kisvelerin giyilmemesi ile ilgili Kanun.
Evet!
Mevcut Anayasamıza göre Devrimleri korumak adına mutlaka varlığını devam ettirmesi gereken İnkılâp Yasaları bunlardır.
Bu konuyu konuşmamda ayrıntıları ile anlatmaya çalıştım. Burada ancak bu kadar yazabiliyorum. Fırsat buldukça ayrıntılarını yazacağım.