Yazılarımı takip eden okurlarımız bilir; birçok yazımda eski günleri yad eder, eski zamanlardaki hayat tarzını, yaşanmışlıkları, aile, mahalle ve komşuluk ilişkilerini günümüze nazaran nasıl değiştiğini anlatmaya çalışırım.
Birçoğumuz o güzelim günleri mumla arıyoruz.
Eski Türk filmlerinden duyduğumuz o güzel replik akıllara gelmez mi?
Neydi o; “Fakir ama mutluyduk…”
Fakir olup da, mutlu olanı pek görmeyiz..
Ama eski günlerdeki birlik, beraberlik ve bağlılık,
Bolluk, bereket ve refah da kalmadı…
Esas anlatılmak istenen budur elbet..
***
Günümüzde rezidanslarda, villalarda, lüks dairelerde oturan da,
Gecekondu dediğimiz derme çatma evlerde oturan da var.
Kira parasını ödeyemeyen, gariban kiracısına acımayan, çoluğu-çocuğuyla kapı dışarı eden namussuz ev sahipleri de var! Onların hepsini Allah’a havale ediyoruz…
Lüks yaşam elbette herkesin istediği ve imrendiği bir hayattır.
Peki, ülkemizde kaç insan bu şekilde yaşıyor?
Bir elin parmağını geçmez..
Bu durum ise toplumda kutuplaşmaya, ayrım-gayrıma neden olmuyor mu?
“Bana ne ya!” hissiyatı hortlamadı mı?
Herkes kendi kabuğuna çekilmiş, hayat mücadelesi vermiyor mu?
İnsanlar geçim derdine düşmedi mi?
İşte bu yüzden herkes barut fıçısı olmadı mı?
Selam dahi vermeye korkar hale gelmedik mi?
Ekonominin ters düz ettiği vatandaş iş, aş, geçim derdine düşmedi mi?
Yani birçok insan istediği gibi yaşayamıyor, istediği gibi davranamıyor, istediğini alamıyor vs…
Peki, bu ne kadar sürecek?
Asil Türk milleti, daha ne zamana kadar açlıkla, yoklukla, yoksullukla sınanacak?
Ne zamana kadar sabredip, halimize ‘Şükür!’ edeceğiz?
***
Asgari ücret 17 bin 2 Lira olarak açıklandı.
Bu ücret yeterli mi?
Öncelikle birçok işveren, işçilerine Asgari ücret vermez, veremez. Bunu herkes az-çok bilir.. İşveren, her Asgari ücret zammın ardından ilk mesajını, yetkili ağızdan verir işçisine. O mesaj gayet açık ve nettir, “Benim bu maaşı ödeyecek durumum yok. Ben en fazla şu kadar maaş verebilirim. İşine gelen çalışır, işine gelmeyen çalışmaz!”
Bu laf hiç sekmez..
Zaten başka iş bulamayacağını bilen gariban işçi ise boynunu büker, işine kaldığı yerden devam eder.
Bir de maalesef birçok iş yerinde, Asgari ücrete yapılan zamdan sonra işçi kıyımı yaşanacak!
Peki, yeni yılla birlikte çarşı pazarda, markette, yani aklınıza gelen her yerde her şeye zam gelmeyecek mi?
Hem de misliyle!
Ee, şimdi ne olacak?
Tabii ki, kaldığımız yerden devam edeceğiz…
Sağlıcakla kalın…