Birkaç ay önce tv ekranlarında , İstanbul Emniyet Müdürlüğünün polislerinden oluşan mehter takımının gösterisini izledim , beğendim , gurur duydum. Zengin tarihimiz ve Atalarımızla iftihar ettim.
Mehter , Türklerin askeri müziği . MÖ 2. Yy da bir Çin generali mehter müziğinin çalgılarını kendi sarayına getiriyor ve orada çaldırıyor. Bu sazlar ; yurağ (zurna) , borcuy (boru) , tumruk (davul) , kevruk (kös) , çarığ (zil) .
Osmanlı Döneminde , Askeri müzik takımı olan mehter çok gelişmiş. Mehter musikisi barışta da, savaşta da çalınan bir musiki. Padişahların tahta çıkışlarında , kılıç kuşanmalarında ve av partilerinde , arife günlerinde , bayram gecelerinde bu müzik çalınırmış. Musiki sona erdiğinde , birde dua edilirmiş. Mehter duası.
Bir başka mehter duası da var. O da, savaştan önce yapılan mehter harp duası.
Mehter müziğinin ana çalgısı davul. Savaşlardaki davul da, daha büyük , çapı 1 metreden fazlaymış. Diğer sazlar , zurna , zil , kös , boru. Bu sazlar çalınınca Osmanlı askerinin cesareti artar , düşman askeri korkar ve moralman yıkılırmış.
Kale kuşatmalarında mehter musikisi , ara vermeden sabahlara kadar çalınırmış. Amaç düşmanı uyutmamak , güçsüz , takatsiz , moralsiz bırakmak.
Mehter alayının ilginç , etkileyici bir yürüyüş tarzı var. Ayrıca giydikleri kıyafetler renkli ve de gösterişli. Hatta bir ara , Avrupa’ da moda bile olmuş.
Bu görkemli geleneği yaşatmalı , şanlı tarihimizden kopmamalıyız. Yüce atalarımıza saygı ve şükran borcumuz bu.