Yaptığım araştırmalara ve çeşitli kaynaklardan öğrendiğim bilgilere göre, geçmişten günümüze yaşanmış olan tehlikeli ve bir o kadar da ölümcül deri hastalıklarına kaldığımız yerden devam edelim…
Frengi: Toplumun ahlaki düzeyi ile tartışmalar yaratan hastalık… Frengi, İlk büyük sifilis salgını 1490'ların sonunda Avrupa’da meydana gelmişti. Kristof Kolomb'un denizcilerinin ve askerlerinin 1492'de döndüklerinde cinsel yolla bulaşan frengiyi, Avrupa'ya getirip getirilmediği halen tartışmalı bir konudur. Bir frengi salgınına yönelik ilk yazılı kayıtlar ise, Fransız işgali sırasında Napoli'de kaleme alındı. Frengi adının kökeni ise, bir bilim insanı olan İtalyan Girolamo Fracastoro'nın "Frengi veya Fransız Hastalığı" adlı destansı bir şiirde geçer. Eserlerinde Tanrı Apollo tarafından Syphilus adında bir çoban çocuğunun intikamı olarak gönderilen korkunç bir hastalık olarak bahseder.
***
Veba Salgını: Ticaret, savaş ve hastalık hiç bu kadar bağlantılı olmamıştı. Tarihin en yıkıcı salgın hastalığı; Veba Salgını… Veba, cilt hastalığı olarak değil, sistemik bir enfeksiyon olarak sınıflandırılır. Tarihteki bazı veba salgınları;
MS 165-180 yılları arasında Roma İmparatorluğu'nda yaşanan Antoninus vebası, günde 2 bin kişinin ölümüne neden olmuştu.
Jüstinyen Vebası, 541 yılında Konstantinopolis'de İmparator Jüstinyen döneminde etkili oldu. İlk olarak Avrupa'da başlayan salgın, Konstantinopolis'in tüm giriş çıkışları kapatılmasına rağmen, askeri birliklerin şehre getirdiği malzemeler arasında yer alan fareler yoluyla girdi.
Orta Çağ’da, 1347-1351 yılları arasında Avrupa’yı kasıp kavuran Kara Ölüm salgını, yaklaşık 75-200 milyon insanın hayatını kaybetmesine neden olmuştur.
Veba salgınları yalnızca Orta Çağ ile sınırlı kalmamış, 17. yüzyılın sonlarına kadar devam etmişti. Çin, Hindistan ve Orta Doğu gibi farklı bölgelerde de büyük salgınlara yol açan veba, aşı ve hijyen önlemleri ile modern çağda kontrol altına alınabilmiştir.
Cüzzam: Ortaçağ Avrupa'sı Tanrının Laneti ile karşı karşıya; Cüzzam… Tarihi kayıtlarda, cüzzamın en erken izlerine Mısır, Yunan, Roma, Hindistan, Çin, Afrika ve Orta Çağ Avrupa’sında rastlandı. Cüzzam, Orta Çağ'da özellikle Avrupa'da korkulan ve dışlanan bir hastalık olarak algılanmasının yanında, hasta olanlar toplumdan uzaklaştırıldı. Avrupa, cüzzamın tedavisini bulmak için çabalarken, aynı zamanda bu hastalığı taşıyan kişiler için cüzzam evleri de inşa etti.
Günümüzün yeni tehditi; Maymun Çiçeği: Geçmişte insanları dehşete düşüren çiçek ve kızamık gibi deri hastalıkları, tarihin sayfalarına gömülse de, günümüz dünyası yeni bir tehditle karşı karşıya. Maymun Çiçeği, ilk kez 1970 yılında insanlarda görülen bu hastalık, çiçek hastalığına benzer deri lezyonlarına yol açmakla birlikte sadece Afrika'da değil, dünyanın dört bir yanında dikkat çekiyor.
***
Deri üzerinde etkili olan hastalıklar, geçmişten günümüze büyük salgınlara neden olmuş, zaman zaman kontrol altına alınmaları zor olmuştur. Bu bulaşıcı deri hastalıkları yüzünden milyonlarca insan hayatını kaybetti. Maymun Çiçeği gibi modern dönemde yeniden gündeme gelen hastalıklar da, insanoğlunun başına gelebilecek felaketlerin sonuncu olmuştur.
Bakalım daha başımıza daha neler gelecek?
Sağlıcakla kalın…