Osmanlı’nın ‘Muhteşem’ Dönemi-1

Kanuni Sultan Süleyman, yalnızca Türk tarihinin değil, dünya tarihinin de en etkili padişahlarından biri oldu. Kanuni, saltanatı boyunca hem muhteşem zaferlere imza atmış, hem de entrikalarla dolu bir yaşam sürmüştür. Osmanlı İmparatorluğu’nun 10. Padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman, 46 yıl süren saltanatında hem zaferlerle, hem de entrikalarla dolu bir dönem yaşadı. Ona, neden “Kanuni” ve “Muhteşem” denildi? Dizilere de konu olan Hürrem Sultan ile yaşadığı büyük aşkı ve şehzade katliamlarıyla gündeme gelen bu unutulmaz figürü gelin yakından tanıyalım.

***

1494 yılında Trabzon’da doğan Süleyman, genç yaşta tahta çıkarak Macaristan’dan Viyana’ya kadar uzanan geniş seferler düzenledi. İleri görüşlü politikaları ve askeri stratejileri ile imparatorluğu yüceltti. 1521 yılında Macaristan yönetimindeki Belgrad’a düzenlediği seferle askeri kariyerine etkileyici bir başlangıç yaptı. Bu seferde Belgrad’ın fethi, Sultan Süleyman’ın imparatorluğun batıdaki sınırlarını genişletme çabasının önemli bir adımıydı.

Ertesi yıl Rodos’un kuşatılması sırasında Cem Sultan’ın oğullarının idamı, saltanatının ilk yıllarında yaşanan karmaşık siyasi ilişkilerin bir örneği oldu. Bu zaferlerden sonra Sultan Süleyman, elde ettiği başarılar sayesinde, en yakın dostu Pargalı İbrahim’i sadrazam olarak atadı. 1526 yılındaki Mohaç Meydan Muharebesi, Sultan Süleyman’ın askeri dehasını bir kez daha kanıtladı. Bu muharebede Osmanlı ordusu büyük bir zafer kazanarak batıda "Muhteşem Süleyman" unvanını elde etti. 1529 yılındaki Viyana Kuşatması ise beklenen başarıyı getirmedi ve bu durum Avusturya Arşidükü Ferdinand’ın Kanuni üzerinde baskı kurmasına neden oldu.

Ancak Sultan Süleyman, bu durumu fırsata çevirerek Anadolu'dan hızlı bir sefer düzenledi. Sultan’ın ordusu, batıda yeni kaleleri fethederek stratejik bir üstünlük sağladı. 1533 yılına gelindiğinde Ferdinand, Osmanlı baskısı karşısında geri adım atmak zorunda kaldı ve vergi vermeyi kabul etti. Bu başarı, Sultan Süleyman’ın askeri yeteneklerini bir kez daha ortaya koydu. Doğuda ise boş bırakılan topraklar, Safeviler’in etkisi altına girdi. Bunun üzerine Sultan Süleyman, doğu seferlerine hız verdi. Bu süreçte, Cezayir lideri Hızır Reis, namı diğer Barbaros Hayreddin Paşa İstanbul’a getirilerek Kaptan-ı Derya olarak atandı. Sultan Süleyman’ın liderliğinde Tunus da Osmanlı topraklarına katıldı. Böylece doğudaki fetihlerle hem imparatorluğun prestiji arttı, hem de stratejik avantajlar sağlandı.

***

Kanuni Sultan Süleyman’ın en yakın dostu Pargalı İbrahim Paşa, iktidar hırsı nedeniyle trajik bir sona mahkûm oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişinde önemli rol oynayan Pargalı İbrahim Paşa, Kanuni Sultan Süleyman’ın en yakın dostu ve sadrazamıydı. Ancak elde ettiği güçle haddini aşarak, kendini padişah gibi hissetmeye başladı. Bu durum saray içinde gerginliklere yol açtı ve özellikle Hürrem Sultan’ın etkisi altında kalan Sultan Süleyman, İbrahim Paşa’nın hırslarını göz ardı edemedi. 1536 yılı 14 Mart akşamı Pargalı İbrahim Paşa ile birlikte dostça bir yemek yedikten sonra, Kanuni’nin aldığı ani bir kararla bu dostluğu sonlandırıldı. Aynı gece Pargalı İbrahim Paşa yan odada boğduruldu.

(Devam Edecek…)