SİZLERE RAĞMEN

Yerel gazeteler..

Yerel televizyonlar..

İnternet üzerinden yayın yapan gazeteciler..

Neden var?

Amaçları ne?

Ne diye oradalar?

Nedenler ve niçinler çok açık, bir o kadar da net aslında..

Net olmayan, olmamak için binbir taklalar atanların kimler olduğunu bilen biliyor, fakaaaaaat işine gelmediği için seslendirmiyor, ses-len-di-re-mi-yor..

Onlar, kendilerini saklama gayreti gösterseler de, onların hangi cenahı temsil ettiklerini bizler, adımızı bildiğimiz gibi biliyoruz..

.......

Tüm belediyeler,

STK'lar,

Organize sanayii,

İşadamları,

Bu memletten kazananlar,

Hali, vakti, ahvali "üst düzeyde" olanlar...

Yerel Basın'a katkı koyma, sahiplenme, güçlendirme, soluk aldırma adına;

Neredeler?

Ne yapıyorlar?

Neden sessizler?

Neden hükümsüzler?

Neden pısırıklar?

Ve.. Sorumluluktan neden kaçınırlar?

Bilen varmı?

Yok.

Anlayan varmı?

Yok.

Çözen varmı?

Yok.

Çözeceğini söyleyen varmı?

Yok.

Avazım yettiğince bağırarak söylüyorum;

YOKLAR arasında GAYB'olup gidenlerin, yerel basın adına "tek kelam" etme hakları da, hadleri de yoktur.

Sizler, sizler için herşeylerini fazlasıyla yapan, basın toplantılarınıza koşan, yazan, çizen... Sesiniz, gücünüz nefesiniz olan yerel basına sahiplenmeyecek, sırtınızı döneceksiniz, sonra da kalkıp pişkin pişkin konuşacaksınız..

Hadi oradan.!

.......

Türkiye'nin her yanını gezen biriyim... Altını kalın hatlarla çizerek, utanarak, sıkılarak, ufalarak belirtmek isterim ki;

"Yerel basın, hiçbir şehirde Adana kadar sahipsizliklere gark edilmemiştir.. Hiçbir şehir kendinin olana, kendi olana, kentinin olana bu denli "hem kel, hem fodul" bir gözle bakmamıştır..

Efendiler;

Bu memlekette Cumhuriyet'imizle yaşıt, 107 yıllık Yeni Adana ve 9 gazetemiz "bağıra bağıra" kepenklerini indirdi, kapandı gitti..

Biz ne yaptık?

Koyun gibi davrandık, öküz gibi baktık..

Onlara destek olamadık, "hayat suyu" veremedik.

Yalandan dost görünmeye, desteksiz atmaya, hava basmaya, caka satmaya, boş konuşmaya, boş atıp, boş tutmaya gelince,

Kainat şampiyonuyuz.

İcrata gelince, tüm noksanlıklarımızla "araki bulasın" noktasındayız..

Yazıklar olsun.

YUH olsun,

Ve hatta TUH olsun.