Evet, şu aralar tam bir trans halinde Terörsüz Türkiye sözünün beynimize kazanmasına çalışılıyor. Çok merak ediyorum, gerçekten terörlü Türkiye isteyen bir kişi var mıdır bu ülkede... Kesinlikle hain olmayan bir kişinin bile ülkemde terör istediğini düşünemem. O halde nedir bu beyinlere kazıma işi? Diğer bir merak konusu da şudur: Ülke içinde terörün en aza indiği bu dönemde neden bu algı yaratma işi?
Ülkenin o kadar büyük dertleri var ki, sanki tek dert teröristle pazarlık yapmakmış gibi bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Kesin ve net; ülkemde hain olmayan bir kişinin bile burnu kanamasın ve kan isteyen de en ağır biçimde cezalandırılsın.
Bu konuda çok açık ve netim. Tamam, da sonuçta Anayasa'da ne gibi değişiklik yapılacak? Tamam, da Suriye'de aynı terör örgütü devletin parçası oldu, orada ne olacak? Suriye'de Türkmenler ikinci büyük topluluk olmalarına rağmen yönetimden dışlandılar, bu durum ne olacak?
Ülkemizin en büyük derdi teröristle anlaşmakmış gibi sunulurken, kardeş Türk ülke yönetimleri Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni tanıyıp KKTC'yi reddetmeyi onayladılar. Bu durum bu ülkenin en önemli sıkıntılarından biri değil mi?
Ülkede ekonomi artık terör durumuna geldi, bu konu çok büyük bir sıkıntı değil mi? Ekonomi terörü gerçekten insanımızı adeta kavuruyor, bu durum ne olacak? Ekonomik terör olmadan ne zaman yaşayacağız?
Tıramp'ın açıklama ve uygulamalarından sonra dünya yepyeni bir ortama giriyor. Abd, kendi batmış ülkesini kurtarmak için dünyayı ateşe vermeye kararlı görünüyor. Bu durum kaçınılmaz olarak önümüzde dururken bütün dikkatimizi farklı noktalara kaydırmamız pek doğru görünmüyor. Tıramp'ın dostluğu bu dünyada ciddi olarak tehlikelidir. Dünyayı ateşe vermeye kararlı bir abd başkanı'nın dostluğu filan olmaz. Sadece ve sadece kullanımı olur. Suriye'de Pkk'yı devletleştiren, Türkmen'i dışlatan Tıramp'ın nasıl bir dostluğu olabilir?
Ülke çok ciddi olarak hem içeriden hem de dışarıdan kuşatma altındadır. Bu kuşatmanın bu aşamadan sonra son hedefi Anayasa değişikliğidir. Zaten her tarafı değişmiş olan Anayasa’nın ilk dört maddesi, ikinci maddenin atıf yaptığı Başlangıç İlkeleri, 66. maddesi, diğer Milli ve Tekil (Üniter) yapısını bozacak maddeleri değiştirilemez, değiştirilmemelidir. Hiç bir gerekçe, Hiç bir neden bu saydığım Anayasa değişikliğinin nedeni ve gerekçesi olamaz, olmamalıdır. Diğer bir ifade ile, Terörsüz Türkiye savunuculuğu bu Anayasa değişikliği ile sonuçlanmaz diye umuyorum.
Bu arada Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in idamının yıldönümü nedeniyle o kahramanı anmak gerektir. Önceki yıllar yıldönümlerinde daha geniş anma yazılarım olurdu, ilk fırsatta yine hakkında geniş bir yazı yazmak sözü ile büyük insan Kemal Bey'i rahmetle anıyorum.