Gürültü kirliliğinde insanları en çok rahatsız eden konuların başında ise, sürücülerin ‘keyfekeder’ çaldığı kornalar geliyor.
Adana’da sürücüler (özellikle toplu taşımanın delikanlı şoförleri), korna çalmayı bir sanat haline getirdiler.
Bunlar korna çalmıyor show yapıyorlar.
Araçta dinlediği müziğin ritmine uyarak, korna çalan tipler de mevcut.
Arabalar, minibüsler, midibüsler, otobüsler, tırlar, kamyonlar…
Hiç fark etmiyor.
Sürücülerin bir an evvel yol almak için yapmadığı çılgınlık, çiğnemediği kural yok.
Dilerseniz çaktırmadan göz ucuyla takip ediniz; şoför arkadaşların yüzde 90’nı sol kolu camda, bir elde telefon, diğer elde tespihle araç kullanıyor.
“La aracı kim kullanıyor!” diye düşünenler;
Korkmayınız, o araç, sürücüsünün dilinden anlıyor!
“Yolların efendisi benim aga!” misali, havalı kornalara basmalar, patlak egzoz sesleri eşlinde güle oynaya yol alıyorlar!
***
Amma, toplu taşıma şoförlerine ayrı bir parantez açmam gerek..
Tıka basa dolu araçta ani manevralarla, sağa sola yalpalanan, içi dışına çıkan, kendini bilmez ahmak şoförlere canını emanet eden insanlar, resmen Allah’a emanet yol alıyor!
Yolcular korkularından trafik magandasına çıt çıkarmaz, çıkaramaz?
Neden mi?
Bir birine girmiş saç sakalla, bağrı açık gömleklerle, ellerde tespihle korku salan sürücüye nasıl ‘GIK!’ desinler.
Türkçesi; Korkuyorlar!
***
Kırmızı ışıkta beklerken yeşil ışık yanmadan, durmaksınız kornaya niye basarsın be adam.
Özellikle kadın sürücüler yüksek desibelli korna seslerinden panik oluyor, hata yapabiliyorlar.
Konuyla ilgili muhataplar, daha fazla denetim yaparlarsa, yaşanması olası kazaların, kavga ve gürültünün önüne geçerler.
Peki, bu nahoş olayların önüne neden bir türlü geçilemiyor?
İşte bunu ben de bilmiyorum!