14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için artık sahne hazır.
Tüm siyasal partilerin taraftarları netleşti.
İki ittifak için kolay bir zafer olmasını beklemiyorum.
Bu seçimde stratejik hesaplara göre yapılan ittifak siyasetinde seçim yaklaştıkça, heyecan arttıkça, mitinglerde mesaj verildikçe, süreç giderek sertleşecek.
Cumhur İttifakı cephesinde geçen Perşembe günü Yeniden Refah Partisi, Cumhur ittifakına katıldığını açıkladı. Daha sonra HÜDAPAR, AK Parti listelerinden gireceklerini bir basın toplantısı ile ilan etti.
Ancak HÜDAPAR’ın sıkıntı yaratacağını, Yeniden Refah’ın katılımının ise ittifaka olumlu sonuç vereceği Başkentte siyasi kulislerde konuşuluyor.
Zaman tüneli yapacak olursak;
Adnan Menderes’in oğlu,
Alparslan Türkeş’in oğlu,
Turgut Özal’ın oğlu parti kurdular ama muvaffak olamadılar.
Fatih Erbakan, zoru başarmaya talip gibi.
Bir çizgi yakaladığını görüyorum.
Genç hevesli gibi gözükmüyor, yolu açık gibi gözüküyor. Ancak Cumhurbaşkanlığı için 60 bin imzada kalışı 100 bini bulamayışı bende şaşkınlık yarattı.
Cumhur ittifakı 4 siyasal parti ile sahneye çıkıyor.
Şimdi önünde 45 gün var.
14 Mayıs’a giden süreci nasıl değerlendirecek?
AK Parti kamuoyu önünde tek sesliliği sağlama başarısı gösteriyor diyebiliriz.
Başkent kulislerinde AK Parti’nin son 20-25 günde çok önemli projeler açıklayacağı söyleniliyor.
Yine kulislerde Erdoğan sahaya inince, ‘en az 3-4 puan getirir’ rahatlığı var.
AK Parti genel merkezinde liselerle ilgili ciddi çalışma var.
5 kişilik komisyon;
Binali Yıldırım,
Ali İhsan Yavuz,
Erkan Kandemir,
Kadın Kolları Genel Başkanı Düzce Milletvekili Ayşe Keşir,
Gençlik Kolları Genel Başkanı Eyüp Kadri İnan,
Erdoğan’a yapılan çalışmaları sunacak.
Liste konusunda titiz bir çalışma yapıldığı, sürpriz isimler olduğu, AK Parti kulislerinde konuşuluyor.
Depremle ilgili hassasiyet, en öncelikli konu.
AK Parti’nin önemli isimleri;
‘biz kazanacağız çünkü Erdoğan dünya lideri’ diyorlar.
Ancak ‘zor seçim ama birinci turda bitireceğiz’
yani liderlerine güven tam.
Millet İttifakı cephesinde;
‘düzeni değiştireceğiz, ucube sistemi yok edeceğiz, parlamenter sistemi getireceğiz..
Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimini kazanmak için 6+İmamoğlu+Yavaş ve HDP desteği ile sahaya çıkıyoruz’…
Görüştüğümüz parti genel başkan yardımcıları;
“13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu’dur” diyor.
Millet ittifakında Akşener’in masayı terk etmesi ile önemli kriz çıkmıştı, karşılıklı zehir zemberek ifadeler kullanılmıştı.
72 saat sonra ‘siyaset uzlaşma sanatı’ deyip taraflar uzlaştı ve yola devam edildi.
‘bundan sonra kriz olmaz’ şeklinde ifade ediliyor.
Ancak önce İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu’nun
‘bu vebale ortak olmayacağız’ çıkışı, siyasal alana bomba gibi düştü.
Ve sonunda istifasını sundu.
Sonrasında HDP’li Sırrı Sakık’ın ifadeleri:
‘100 yıllık Cumhuriyet değişecek’
Daha sonra PKK elebaşı Duran Kalkan’ın ‘AK Parti-MHP faşizmini yıkmak için mücadele edeceğiz, tez elden yıkılmazsa Türkiye’nin başına taş yağacak’…
Yani HDP cephesinde tehditler çok ağırdı.
Kılıçdaroğlu, ‘siyaset netice sanatı’ deyip HDP’nin taleplerini, tehditlerini nasıl göğüsleyecek?
merak konusu.
HDP ile yapılan görüşme, tüm seçim kampanyası boyunca Kılıçdaroğlu’nun başını ağrıtacak gibi.
Başkent Ankara’da Millet İttifakında olan parti genel başkan yardımcıları ile konuştuğumuzda;
“krizler olabilir ama yıkıcı krizler olmaz, zor bir seçim olacak ama seçimi biz kazanacağız”
kritik kararları nasıl alacaksınız diye sorduğumuzda;
“takım kaptanı Kılıçdaroğlu. Süreci Kılıçdaroglu yönetecek ve 13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu’dur.”
Başkent Ankara kulislerinde bir ay öncesine kadar Muharrem İnce ve partisine kimse şans vermiyordu. Anketlerde yüzde 1’e bile yaklaşamıyordu.
Bir anda sosyal medyada ve TV ekranlarında görününce, oyu yüzde 6-7 seviyesine geldiği söyleniyor ( Bu ne kadar gerçek emin değilim)
Ama 100 bin imzaya ulaştı..
seçimde dengeyi bozar mı,
bozabilir. (Dün görüşme oldu sonuca nasıl yansır merak konusu)
Kılıçdaroğlu, birleştirici uzlaşmacı Cumhurbaşkanı adaylığı kimliğinde.. Kampanya açısından olumlu sonuç doğruyor, İmamoğlu ve Yavaş’ın sinerjisi de sahaya yansıyacak gibi..
Görüştüğümüz siyasal partilerin kurmayları;
‘hiç şüpheniz olmasın bu sistem değişecek, bu ucube sistem kalkacak ve Kılıçdaroğlu 13. Cumhurbaşkanı olacak.’
Ama şu an itibariyle siyasette net fotoğraf var.
Yüzde 7-8 gibi bir yüzer-gezer seçmen kitlesi oyu var.
İYİ Parti’nin masayı terk edip geri gelmesiyle oy kaybına uğradığı Başkent kulislerinde konuşuluyor.
Özellikle;
eski milliyetçiler,
eski merkez sağcılar,
hatta ulusalcıların oyu nereye gidecek?
Kampanya döneminin son düzlüğünde
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu’nun söylemleri..
Projeleri..
ve 14 Mayıs sonrası nasıl bir Türkiye…
Sıkıntılı bir ekonomi iklimi mi,
yoksa sıkıntısız bir ekonomi iklimi mi …
Vatandaş mutfakta yangın istemiyor.
Yani ekonomi için kim iyi mesaj verecek…
Seçim sonuçları açısından ekonomi, kritik bir öneme sahip.
Daha sonra;
Muharrem İnce etkisi..
Sinan Oğan etkisi..
HDP etkisi..
Propaganda etkisi..
Liste etkisi..
Bu seçimde önemli faktörler.
Sonuç;
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli seçimi, 14 Mayıs’ta gerçekleştiriliyor.
Siyasette 45 gün çok uzun zaman..
Köprüden daha çok sular akar.
Yukarıda seçime etken olan hususları yazdım.
Cumhur ittifakı kazanırsa, Millet ittifakına dahil olan 5 lider mevta olur,
siyasal alana yeni lider yüzleri gelir.
Millet ittifakı kazınırsa Erdoğan 23 yıl sonra ilk kez seçim kaybetmiş olacak ve Erdoğan yol haritasını kendi belirleyecek.
Bahçeli ise güvendiği birine koltuğu bırakacak.
İki siyasal partinin kaderi iki lidere bağı.
Hangi ittifak kaybederse;
Türkiye’de siyaset dünyasında, kartlar yeniden karılır.
14 Mayıs Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi.