Aşağıdaki satırları veya tıpatıp olmasa da benzerlerini belki de birden fazla okudunuz.

Hadi gelin bir daha birlikte okuyalım.

Yazının sonunda bana teşekkür edeceksiniz.

***

Atatürk'ün yeni göreve başlayan Bakanlar Kuruluna 30 Ekim 1923 akşamı yaptığı konuşma;

Bakanlar Kurulu, akşam üzeri valilikte toplandı.

Bu ilk toplantıda Gazi Paşa da vardı.

Hepsini tek tek kutlayarak kısa bir konuşma yaptı;

"Efendiler.Yıkmaya çalıştığımız ortaçağın arkasında bin yıllık deney var.

Bin türlü kirli oyun bilir.

Cumhuriyetimiz ise daha yeni doğmuş bir çocuk.

Cumhuriyeti kolayca boğuverirler.

Bu nedenle çok dikkatli, uyanık olun.

İş arkadaşlarınızı özenle seçin.

İstanbul'dan gelen bazı memurları gördüm.

Bir devrim başkentine geldiklerinin farkında görünmüyorlar.

Koca Osmanlı gemisi durup dururken batmadı.

Bunlar gibi ilgisiz, tembel, heyecansız, küçük kafaların büyük sorumluluğu var.

Kötü bir memur vatandaşı devletten soğutur.

Osmanlı devleti azınlıklara devlette görev vermiş ama son iki yüzyıl içinde Alevi yurttaşlarımıza vermemiştir.

Bu akla ve insanlığa aykırı duruma, Mili Mücadele başlar başlamaz son vermiştik.

Bu tutumu özenle sürdüreceğiz.

Adadolu'da kim varsa hepimiz bir Millet'iz.

Yurt ve kader kardeşiyiz.

Milli Mücadele'yi böyle yürüttük, Cumhuriyeti de bu anlayışla yöneteceğiz.

Bu anlayışın bozulmasına izin vermeyeceğiz.

Bozulduğu zaman ne olduğunu iyi biliyoruz.

Yunan Ordusu Sakarya'dan çekilirken, çoğu ahşap olan köy Cami'lerini yakıp yıkmıştı.

Son çekilişte de Batı'daki büyük taş camilerin dışındaki tüm şehir, kasaba, köy camilerini, yakarak,yıkarak kaçtılar.

Bunların sayısı birkaç bin'dir.

Bu camileri yenilemek görevimizdir.

Bu hizmeti nutuk atmadan, gösterişe kaçmadan, siyasete alet etmeden yerine getirelim.

İlkokulun zorunlu, eğitimim yüksek öğretim bitene kadar parasız olması temel ilkemizdir.

İsteyen herkesi, kız-erkek ayırmadan okutacağız.

Sağlık hizmetlerinin parasız olması da amacımızdır.

Halkın geçmişini kolaylaştırmak, güven içinde yaşamasını sağlamak zorundayız.

Devlet bütçesi denk, borcuna sadık, parası sağlam bir devlet olmalıyız.

Devletimiz artık kesin olarak padişahın, bir ailenin devleti değil, Halkın Devletidir.

Hepimiz Halkın hizmetindeyiz.

Efendimizin, sahibimizin Halk olduğunu hiç unutmayacağız.

İdealimiz Milli Egemenliğe dayalı, uygar bir toplum ve devlet yaratmaktır.

Hiçbir aşamada bu ideali gözden kaçırmayacağız.

Sorun çok. Hepsini çözmeye ömrümüz yetmez. Bizim yetişemediklerimizi yurtsever çocuklarımız tamamlar.

Halkı saymak, aydınlatmak, eğitmek, sağlığını korumak, güven içerisinde yaşamasını sağlamak başlıca ilkemiz olacak.

Başarılar diliyorum"

Hepsinin elini tek tek sıktı.

İsmet Paşa'yı ise kucakladı.

İmar ve İskan Bakanı M.Necati bey, yanında oturan Eğitim Bakanına "Vakti gelen fikri kimse durduramaz" dedi.

Gazi Paşa da vakti gelen adam.

Tam vaktinde geldi.

Vakti gelen adamı Osmanlı Devleti de, işgalciler de,irtica da durduramadı.

(Turgut Özakman'ın"CUMHURİYET TÜRK MUCİZESİ serisinden alıntıdır)