Türkiye'nin en büyük televizyonlarında "kadın kuşağı programları" var..

-Mide bulandırıyor,

-Tiksindiriyor,

-Can yakıyor,

-Candan bezdiriyor,

-Utanç vesilesi hale dönüşüyor..

Bu sözde programların adı; "Kadın kuşağı."

Adı belli de, kimin kime uşaklık ettiği, kimin kimi fişşeklediği, kimin kimden kaç çocuk yaptığı, kimin kimi kimlerle aldattığı, kimin kimle kaç kez evlendiği belli değil..

-Tam bir rezalet,

-Tam bir kepazelik,

-Ve.. Neresinden bakarsanız bakın, tam bir haysiyetsizlik.

........

Ülke ekonomisinin önce rezil, sonra da rüsva olması kimin umurunda?

Her geçen gün ağırlaşan yaşam şartlarında belleri daha da bükülen, kendine yetemeyen, torunlarına harçlık veremediği için kahrolan, ufalan, utanan, emeklilerin haline bakan, takan kim?

İki saygın üniversiteden mezun olduğu halde, iş bulamayan, baba eline bakan gençlerin yurt dışına kaçmak için tüm yolları denediğini ipleyen kim?

Borcundan dolayı traktörüne haciz gelen, kafasına sıkan eli öpülesi çiftçiye; "Bizden bu kadar, bundan böyle başınızın çaresine bakacaksınız" diyen kim?

Onlar için varsa yoksa kendileri.. Yoksa varsa yine kendileri.

Vatandaşı umutsuzluklara gark eden, utanç veren bu "kepaze tabloyu" görmeyen, görmezden gelenleri kime şikayet edeceğimizi bilemez durumda olduğumuz kesin..

En ufak bir eleştiri sonrasında, o eleştiriyi yapanlara "en baba cezaları kesen" RTÜK'ün, insanlara kötülükten başka birşey vermeyen sözde kadın kuşağı programlarına hangi gözle baktığına bakıyorsunuz;

"Boş tenekeden çıkan sesten farksız."

Durum böyle olunca.. Yani meydan BOŞ, hatta BOMBOŞ kalınca;

Falan'ın kocası, filan'ın sevgilisiyle.. Filan'ın sevgilisi, falan'ın hatunuyla fingirdeşip duruyor.. Haysiyetsizin biri, eşinin annesiyle, yani kaynanasıyla kırıştırıyor, ondan çocuk sahibi oluyor..

En acısı, en acıtanı;

-Bu rezillikleri, bu rezaletleri, bu şerefsizlikleri "program" diye seyredenlerin, televizyon ekranına "sülük gibi" yapışıp, salyalar akıtarak izlemeleri..

ADAM olamıyorsak, o-la-ma-ya-cak-sak;

"Hükm-ü sebebi budur be canlar."