CHP’li belediyelerin SGK borçları için bilindiği üzere gelirlerinden kesintiler yapılıyor.

Borcu varsa elbette yasalara göre gerekli tahsilat belediyelerden yapılmalı.

Ancak bu kesintiler halka hizmeti aksatacak ve zor durumda bırakacak şekilde olmamalı.

Ne var ki bizim Adana belediyelerini bu kesintiler bayağı bir zorluyor. Özellikle de Seyhan ve Çukurova Belediyelerini.

Sevgili Oya Tekin ve Emrah Kozay Başkan yerel seçimlerin hemen ardından mali tabloya baktılar ve borçlu bir belediye aldıklarını açıkladılar. Sonrasında yerel seçimden hemen önce işçi maaşlarına yapılan yüksek zam, arkasına yukarıda yazdığım gibi SGK Borçlarına haciz gelmesi, durumları ne yazık ki çıkmaz sokağa soktu.

Şöyle de düşünmek lazım, CHP’li belediyelerin borçları 31 Mart 2024 seçimleri öncesinden kalan borçlar.

Bu adaletli ve hakkaniyetli bir davranış mı? Değil elbette ama bana nasipmiş derler ya CHP’li başkanlara da bu nasipmiş demek ki.

Şimdi bu kadar derdin içerisinde bir de yanlış işler olunca, her şey Arap saçına dönüyor.

‘’İki ucu keskin bıçak’’.

 Belediyeler işçi mi çıkaracak? Zam mı yapmayacak?  Kimse bilmiyor.

Şimdi biraz da eleştiriye geçmem gerekiyor, ‘’Başkanlar bilerek aday oldular, seçilerek geldiler’’

 Çözüm yolunu da kendileri bulması gerekiyor.

Ama, ama diyorum ne yazık ki bataklık gibi, hareket ettikçe batıyorlar.

Aynı Partinin Meclis Üyeleri bile şu anda alınan kararlarda ikiye bölünmüş durumda.

Daha doğrusu önceden yapılması gerekenler sonradan yapılıyor.

İşçilerle en baştan konuşulup gönülleri alınsaydı, belki şu an da çözüm noktasına gidilebilirdi.

 Şu anda işçilerle buluşmanın hiçbir faydası yok.

 Kendi partisinin Meclis Üyelerine bile mali tabloyla ilgili, işçi zamlarıyla ilgili, işçi çıkarılmalarıyla ilgili, borçlanmanın nereye kullanılacağı ile ilgili vs. bilgi verilmeyen bir belediye yönetiminden bahsediyoruz. Bunun sonu ne olur söyleyeyim hüsran.

Bir elin nesi var, İki elin sesi var.

Birlikten kuvvet doğar. Bu anlamlı sözler boşa söylenmemiş. Hoşçakalın.