Millet, semt pazarlarının son saatini bekliyor. Özellikle ‘dev zam oranı verilen’ emekliler ve yoksul yurttaşlar, tezgâhların kapanmasına yakın zamanı gözleyerek, esnafın çöpe atmak üzere olduğu ezilmiş sebze ve meyveleri kapışıyor. Bazıları onu da alamayacağı için pazar esnafının toplanmasını bekleyip esnafın yere döktüğü ürünlerin sağlamlarını ayıklayıp evine götürüyor.
Bu okuduklarınız ne kadar gerçekse, açıklanan enflasyon oranları da bir o kadar hayal ürünü...
Enflasyon oranlarını açıklayanlar milletin aklıyla alay ediyor. Bunun başka bir açıklaması olamaz.
Açıklamayı duyanlar, kendilerini Türkiye’de değil de Afrika’da bir kabilede zannediyor.
ENAG dedikleri Enflasyon Araştırma Grubu’nun haziran ayı enflasyon araştırmalarına göre, Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) Haziran ayında yüzde 4,27 arttı. Enflasyonun son 12 aylık artışı ise yüzde 113,08 olarak gerçekleşti. Enflasyon oranı, 2024 yılı ilk 6 aylık dönemde yüzde 41,16 oldu. TÜİK dedikleri Türkiye İstatistik Kurumu’nun, Haziran ayına ilişkin enflasyon rakamlarına göre, TÜFE'deki değişim 2024 yılı Haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 1,64, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 24,73, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 71,60 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 65,07 olarak gerçekleşti. İşin ilginç yanı; fiyatı en çok artan ürün yüzde 12,71 ile karayolu ile şehirlerarası yolcu taşımacılığı olarak gerçekleşmiş… Avrupa’da bir emekli, aldığı aylık ile Bodrum’a, Antalya’ya, Marmaris’e tatile geliyor. Bizim emeklileri bırakın Avrupa’yı, bir dolmuşa binip üç mahalle ötedeki akrabasına bayram ziyaretine dahi gidemiyor. Zaten akrabasına ziyarete gitse bile cebinde oradaki çocuklara harçlık verecek para olmadığını o da biliyor. O yüzden evinden dışarı çıkamıyor.
Bu enflasyon rakamını açıklayanlar hangi ülkede yaşıyor diye sormak geliyor içimizden…
Haberiniz var mı? Bu millet, sabahın köründe ekmek almak için büfede nöbet tutuyor. Yaşam şartları o kadar zorlaştı ki komşusunu bir kahve içimine evine davet edemiyor.
Bu kadar zor yaşam şartlarına rağmen enflasyon rakamlarını böyle komik biçimde açıklamak, milletin aklıyla düpedüz alay etmektir.
Elbette bunun vebali vardır.
Çakarlı saltanat kayıklarında oturup milletin nefes alamayacak kadar ekonomik darboğaza gömüldüğünü göremeyenler, bunun vebalini ağır öderler.
Bu, milletin değil, çakarlı saltanat kayıklarının enflasyonudur.
Ve sırf işçinin, emeklinin, emekçinin hakkını görmezden gelip, enflasyon rakamlarını böyle açıklamanın ve emekliye yok denecek kadar zam yapmanın da bir hesap günü elbette olacaktır.