CHP 21. Olağanüstü Kurultayı yapıldı ve mevcut Genel Başkan Özgür Özel 1.276 geçerli oyun 1.171’ini alarak yeniden seçildi.

Daha önce adaylığını açıklayan Antalya-Muratpaşa Belediye Başkanı Murat Uysal “partimi yıpratmamak için burada detaylarını ifade edemeyeceğim gerekçelerle adaylık iddiamı sürdürmeme kararı aldım.” Diyerek adaylıktan çekildi.

Bir diğer aday Berhan Şimşek’in adaylığı belirli süre içerisinde divana yeterli imzayı teslim edemediği gerekçesiyle iptal edildi.

Berhan Şimşek’in itirazları gündem oldu ve yandaş medya gün boyu bu görüntüleri yayınlayarak kurultayı itibarsızlaştırmaya çalıştı.

CHP’de kurultaylar seçimden çok fikirlerin tartışıldığı, program ve tüzük üzerine önerilerin yarıştığı, gelecek projelerinin konuşulduğu platformlardır.

Geçmişte günlerce süren kurultaylar CHP için adeta bir okul gibiydi.

Eğer seçimli kurultay ise doğal olarak genel başkanlık ve yönetim kademeleri için çok sayıda aday ortaya çıkar, çoğunlukla da çarşaf liste yöntemiyle gruplar yarışır ve daha çok oy alanlar kazanırdı.

Son dönemlerde CHP de kadın ve gençlik kotasıyla Genel Başkan kontenjanı olarak da bilinen “Bilim Kurulu” devreye sokuldu ve çok sesli bir Parti Meclisi oluşmasına özen gösterildi.

Keza her yarışta olduğu gibi bu kez de Genel Başkan birlikte çalışmak istediği kişilerden oluşan bir anahtar listeyi de delegelerin oyuna sundu.

Ayrıca “Denge ve dayanışma “grubuyla Ortak akıl, ortak vicdan” grubu da hazırladıkları anahtar listeyle yarışa katıldılar.

Kesin olmamakla birlikte görülen o ki Özgür Özel’in anahtar listesi olduğu gibi onaylandı.

Dikkat çeken nokta, Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın isimler de listeye dahil edilerek daha kapsayıcı bir yönetim oluşması amaçlanmış.

2023 kurultayında listeyi delerek Parti Meclisine giren 8 kişiden 5 i yeniden PM listesine alındı.

En büyük sürpriz de Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasında kullanılan “Her şey çok güzel olacak” sloganının mimarı genç Berkay Gezgin’in de Özgür Özel’in anahtar listesinden Parti Meclisine girmiş olması.

Tutuklanmayı gerektiren somut bir suçları olmamasına karşın şu an Silivri cezaevinde tutulan 300 gençten biri olan Berkay aynı zamanda Parti Meclisinin en genç üyesi seçilmiş oldu.

Kurultayın en çarpıcı yanlarından biri de Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’na ait bir koltuğun sembolik olarak boş tutulmasıydı.

Öte yandan kurultay günü Ankara’da ayrıca bir miting yapılması da kurultayı daha anlamlı kıldı ve muhaliflerin iktidar umudunu daha da artırdı.

Peki tüm bu güzel anlar yaşanırken saray medyası ne yapıyordu?

Gün boyu bildik ekran yüzlerini konuşturarak Berhan Şimşek güzellemesi yaptılar, CHP ve hatta Türkiye siyasal tarihinin en önemli ve anlamlı kurultayını itibarsızlaştırmaya çalıştılar.

Önümüzdeki günlerde de bu konuyu her fırsatta gündemde tutmaya ve algı operasyonlarıyla CHP’nin içini karıştırma girişimlerine devam edecekler.

Şimdi gelelim Berhan Şimşek’in yapmak istediklerine!

Kimileri Berhan Şimşek’in adaylığını çok doğal bir demokratik talep olarak değerlendirebilir.

Çok doğal kurultaylarda elbette bu tür demokratik yarışlar, rekabet olacaktır.

Ancak ülkemizin içinde bulunduğu bu çok özel koşullarda, bu olağanüstü kurultayın niçin yapıldığını göz ardı etmeden değerlendirmekte yarar var.

Türkiye’nin birinci partisi konumuna gelmiş CHP’ye kayyum atanması riskini ortadan kaldırmak, muhalefet ve özellikle CHP üzerinden oynanan bir oyunu bozmak için çıkılan bu yolda partisini ve ülkesini seven herkesin kişisel hırs ve beklentilerini bir kenara koyup fedakarlık yapması en doğru olanı değil midir?

Berhan Şimşek gibi ömrünü bu parti içerisinde mücadeleyle geçirmiş birinin şimdi iktidarın algı operasyonlarına malzeme yapılması en çok da ona zarar vermez mi?

Önce Kılıçdaroğlu ekibini kışkırtarak partide çatlak oluşturmaya çalışan iktidar, o kanatta aradığını bulamayınca şimdilerde Berhan Şimşek üzerinden itibarsızlaştırma çabalarını sürdürecek.

Hepimiz biliriz Berhan Şimşek iyi bir oyuncudur, geçmişte bu alanda başarılı işler yapmıştır. Ama yine hepimiz biliriz ki, ülkenin geleceği söz konusu olduğunda hepimiz bazı şeylerden feragat etmek, gerektiğinde geride durmak, verilen özgürlük ve demokrasi mücadelesine el vermek, destek olmak, birlikte davranmak zorundayız.

Yine hepimiz biliriz ki, siyaset ciddi bir iştir, rol yapmaya benzemez!

Kim ne derse desin, geçmişte eksikleri, hataları olsa da Özgür Özel gelinen süreci çok iyi yönetmiş, muhalefeti bir potada eritmesini başarmış, rüştünü kanıtlamıştır.

Şunu unutmamak gerekir ki, iş yapan hata da yapar, yanlışta!

Hiçbir iş yapmayan hata da yapmaz, yanlışta!

O yüzdendir ki, ayrılıkları değil, birleşen yanlarımızı öne çıkararak emek ve demokrasi güçlerinin başlattığı ve sürdürdüğü bu onurlu mücadeleye katkı koymak zorundayız.

AYHAN ONGUN(Gazeteci-Yazar) 7 Nisan 2025/BODRUM