Bir ülkede her gün kadın cinayeti olur mu?
Bizde olur.
Bir ülkede bir günde 4-5 kadın öldürülür mü?
Bizde öldürülür.
Bir ülkede bu alçaklığı, bu kahpeliği, bu soysuzluğu, bu hayasızlığı, bu gaddarlığı ve bu şerefsizliği yapan
"Veled-i zina" 5-6 ay sonra, sırf takım elbise giydi diye, gravat taktı diye, el-pençe-divan durdu diye, "pişmanım" dedi diye TAHLİYE olabilir mi?
Bizde olabilir.
Mümkünü var mıdır?
Bizde vardır.!
........
Oysaki ONLAR;
-canlarımız,
-sevdiklerimiz,
-aşklarımız,
-yaşam kaynaklarımız,
-yarılarımız,
-yarınlarımız,
-Ve.. Onlar "olmazsa olmaz" değerlerimiz.
Yaşamlarını bize adayan, bize EŞ olan, yoldaşlık eden, çocuklarımızın anasına biz (!) ne yapıyoruz?
Canileşiyor, köpekleşiyor, sırtlanlar gibi saldırıp, yaşamlarına SON veriyoruz.!
Sorarım size;
-Bunu yapanın yaşam hakkı olabilir mi?
-Bunu yapana "adam" denir mi?
-Bunu yapana "insan" denir mi?
-Denemez, den-me-meli.
-Ne yapılmalı?
-Önce boylarına denk gelen 30 santim kalınlığındaki "yağsız kazığa" oturtulmalı, sonra da muhitin en geniş meydanında İDAM edilmeli.
-Ne sorgu, ne sual, ne yedirme, ne içirme, ne barındırma.. Hemen orada, o an, o dakika ve dahi o saniye bunu yapan gavat'ın yaşamına SON verilmeli.
-Çünkü başka yol yok..
Olamaz, ol-ma-malı.!
.........
Zaman zaman "İDAM olsun mu, olmasın mı?" soruları sorulur ya..
Şansım olsa, URGAN'a şunu söylemek isterdim;
"Bu iş sensiz olmaz.. Bu kaşarlanmış pislikleri taşıdığın için hiç göremediğin kadar kirleneceksin.. Sevinmelisin.. Çünkü, bu çok büyük bir ZEVK, çok büyük bir ONUR'dur.. Bu ZEVK'i, bu ONUR'u sen taşıyor, sen tadıyorsun..
NE MUTLU SANA."