Bugün ortada "tüm çıplaklığı" ile duran, herkesin, her kesimin malumu olan sıkıntıların büyüklüğü de, kocamanlığı da belli.
Bunlar belli de;
"Hergün değil, her saat değil, her dakika başımıza nelerin geleceği belli değil."
İşte bunu kestiremiyoruz, hesaba katamıyoruz.
-Pekiiii, ne oldu da bunları yaşar olduk?
-Suçumuz nedir ki, bu ucube anlayışla karşı karşıyayız?
-Karşı kıyıya geçemiyor olmamızın müsebbibi kim, ya da kimler?
-Ali "ALİ" iken, bizden ona neden "VELİ" dememiz isteniyor?
-KÖR ile yatanın yataktan SAŞI olarak kalktığını bilen muhteremler, bizden neden tam tersini söylememizi istiyor?
-Bu güzel ülkede; "Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti" demek neden SUÇ sayılıyor?
-"Ak akçe kara gün içindir" sözü, bizden neden "ak akçe sadece onlar içindir" diye haykırmamız talep ediliyor?
-"Geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Niğde'ye" kelamı bize neden;
"Eşeğini oralara değil, bize doğru süreceksin. Yoksa..." Diye da-ya-tı-lı-yor?
Söyleyeyim;
-Canım ülkemde Cumhuriyet tarihinde yaşanmayan, yaşanmayacak olan kofzottirik bakış, anlayış, davranış son derece yanlış, yanıltıcı ve yıkıcı olduğu için.
-Suskunluk dehlizlerine sürüklenmek arzusunda olunduğumuz için.
-"Bakacaksın fakaaaaat, görmeyecek, konuşmayacak, asla yorum yapmayacaksın" dayatmalarına maruz bırakıldığımız için.
-Bolu Beyi olanlara, Köroğlu gözüyle bakmamız istendiği için.
-Ve, ve, ve;
"Hacı hacıyı bulur tekkede, Sülo Hüso'yu bulur teknede" kelamını en üst perdeden seslendiremediğimiz için.
.......
Değerli dostlar,
"Bizden bir OT olsun" diyor, bunu arzuluyorsak eğer... AT'a, gerekirse eğersiz binip;
"Agaya beleşME, marabayla helalleşME" sözünü söyleyen güruha hadlerini bildirmeyi bilecek, başaracak... Buna mecbur ve dahi mahkum olduğumuzu asla u-nut-ma-ya-ca-ğız.
O KADAR!