Yüce Allah araplara petrolü, altını, paranın kralını vermiş fakat "iki eksik" bırakmış;
"Akıl ve cesaret."
.........
Tıpkı Irak gibi, tıpkı Libya gibi Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat ta içeriden yıkıldı.
Bitti ve gitti.
Saddam Hüseyin ve Muammer Kaddafi sırtlarından hançerlendi.
Bu kesin.
-Hançerleyen kim?
-Kendi halkları.
-Hançerleten kim?
-Allah korkusu olmayan Amerika Birleşik Devletleri, onun emir ve himayesindeki cani İsrail.
Anlayacağınız, Suriye'de Beşar Esad'a yazılan senaryo, oynanan oyun, Irak ve Libya'da yaşananların aynısı.
Yazanlar-oynayanlar değişkenlik gösterebilir.. Ancaaaaak, o "kokuşmuş zihniyeti" yaşama sokanlar, enteresandır "hep aynı."
........
Sadece 11 günde Suriye'nin başkenti Şam'a girildi.
Bizler de yedik (!)
Gerçek, "en transparan" şekliyle ortada değil, ortalıklardadır efendiler.
Bizim bildiğimizi, sizlerde biliyorsunuz. O yüzden sakın ola bu yalana sığınmayın, kendinizi kandırırsınız.
"Şam'ı teslim aldık" diye davullar çalıp, halaylar çeken "dutmalar" böbürleniyor.
-Hakları mı?
-Değil.
-Değil çünkü, Şam'ı teslim alanlar, kendileri değil, onları silahlandırıp, beyinlerine "format" atıp, sıfırladıktan sonra, bu yola iteleyenlerdir.
"Yapın" dendi, yaptılar.
"Yıkın" dendi, yıktılar.
"Durun" dendi, durdular.
Durdukları yerin neresi olduğunu da hepimiz gördük.
.........
Beşar Esad'ın yaptıklarını asla savunmuyorum, savunamam. Ben, bu "hassas noktada" başka güçlerin, başka bir devletin içişlerine sadece burunlarını değil, tüm uzuvlarını sokmalarına karşı olduğumu ifade etmeye çalışıyorum.
Bunu kim yaparsa yapsın, yanlıştır. Bu tavrı kim gösterirse göstersin, inandırıcılığı yoktur, o-la-maz.
..........
Bugün itibariyle dört parçaya bölünen Suriye'de hangi akbabaların VAR olacağına yaşayarak tanıklık edeceğiz.
-Bu kanıya nereden mi vardım?
-Esat'ın gitmesi, Suriye'nin düşmesi adına düğmeye basan, çok yakında güç savaşına girişecek aç gözlü akrabaların;
"En büyük parçayı ben alırım" düşüncesinde olup, iştahlı kanat çırpmalarından."