Komedi filmlerinde onu gördüğümüzde, güleç yüzüyle her daim neşe verdi bize. ‘A.R.O.G’ da onu izlemek ayrı bir keyif olsa da, ‘Eşkıya’daki performansı da yabana atılacak gibi değildi. Böylece dram filmlerinde de oynayabileceğini göstermişti. O zaten hep oyuncu olmak istemişti ve hayaline kavuşması tam 40 yılını almıştı. Herkesin istinasız sevdiği adamdı o. Nefretini asla dile getiremez, sevgi sözcüklerinden başka hiçbir şey çıkmazdı onun dudaklarından.
Bu hikâye, hayallerine yıllar sonra kavuşan bir ustanın, yüreği iyilik dolu bir adamın hikâyesi…
***
Özkan Uğur, 17 Ekim 1953 tarihinde ailenin beşinci çocuğu olarak dünyaya geldi. İlkokul sıralarında oturduğu yıllarda, müziğe olan yeteneğinin farkına vardı. Bu macera mandolinle başladı. Fenerbahçe Lisesi’nden mezun olan Özkan Uğur, lise yıllarında amatör bir müzik grubu kurdu. Bu grupla dönemin popüler şarkılarını çaldılar. Aslında onun aklında oyuncu olmak vardı. Bu konuyla ilgili yıllar sonra şöyle demişti Özkan Uğur, “Ben oyuncu olmak isterdim. Anneme ve babama beni konservatuvara yazdırın diye zamanında çok yalvarmıştım. Ama iyi ki yazdırmamışlar, yoksa MFÖ olmazdı. MFÖ’süz bir hayat düşünemiyorum, bunu her zaman söylerim. Müzik benim en önde düşündüğüm hadisedir. Oyunculuğu da çok seviyorum. Tecrübe kazandıkça ikisini de beraber yürüyebileceğini anlamış oldum. Ama kendimi en iyi ifade edebildiğim kısım müziktir, oyunculuktan da çok keyif alıyorum. “
Profesyonel müzik yaşantısına Şerif Yüzbaşıoğlu Orkestrası’nda başlayan Özkan Uğur, 1971 senesinde Mazhar Alanson ve Fuat Güner’in kurduğu Kaygısızlar Grubu’nda basgitar çalamaya başladı. 1972’de kurulan Kurtalan Ekspres’in kadrosunda yer alan Uğur, aynı yıl Erkin Koray’ın grubu olan Ter’de çalmaya başladı. Sonrasında vatani görevini yapan sanatçı Edip Akbayram, Dostlar ve Seyhan Karabay Kardaşlar Grubu’nda da bulundu. 1976 ise yeniden Fuat Güner ve Mazhar Alanson’la birlikte İpucu Beşlisi’ne geçti. Bu üçlü bir daha da hiç ayrılmadı.
MFÖ en önemli çıkışını, 1984 yılında ‘Ele Güne Karşı’ albümüyle yaptı. Albüme adını veren bu şarkı, o sene yılın şarkısı seçildi. Bunu 1985 yılında ‘Peki Peki Anladık’, 1986 yılında ‘Vak The Rock’, 1987 yılında ‘No Problem’, 1989 yılında ‘Best Of MFÖ’ gibi albümler takip etti. Türkiye’nin en önemli ve köklü grubu olan MFÖ. , kendilerine ait söz ve bestelerden oluşan albümleri, yurtiçi ve yurtdışı konserleri, aldıkları sayısız ödüller ve getirmiş oldukları yeniliklerle pop müzik tarihinin simgesi oldular. Müzik alanında kendilerini kanıtladıkları 80’li yıllarda MFÖ Grubu üyeleri, ‘Arkadaşım Şeytan’ filmiyle beyaz perde de sevenleriyle buluştular.
MFÖ üyelerinden Mazhar Alanson, grubun kurulmasında Ferhan Şensoy’un etkili olduğunu şöyle anlatmıştı; “Devlet tiyatrosunda çalışırken İstanbul’a geldiğimde Fuat Güner ve Özkan Uğur’un, Ferhan Şensoy’la çalıştığını duydum. Hemen oyunu seyrettim, nefis bir oyundu. Fuat’la, Özkan’ın katkıları da çok iyiydi. Oyun ve müzikler o kadar güzeldi ki, bir daha seyrettim. Fuat’ın bestelediği ‘Ey Gidi Tahran’ ve ‘Gam Yemesem Ey Süreyya’ isimli şarkıları için yeni söz yazdım. O şarkılardan biri ‘Ele Güne Karşı’, diğeri ise ‘Yalnızlık Ömür Boyu’ oldu. Ferhan’ın oyunu olmazsa belki de MFÖ olmayacaktı.
***
1996’da Yavuz Turgul’un yönettiği, Şener Şen ve Uğur Yücel’in başrollerini paylaştığı ‘Eşkıya’ filminde rol aldı usta sanatçı. Oyunculuk yaşamıyla ilgili şunları söylemişti; “Benim ilk filmim ‘Arkadaşım Şeytan’dır, Mazhar’la oynamıştık ama kısa bir roldü. Esas tek başıma performans yaptığım film, ‘Eşkıya’ oldu. Beni Yavuz Turgul keşfetti. ‘Benim Ol’, ‘Mazeretim Var Asabiyim Ben’ klibinde yüzümdeki mimiklerden etkilenmiş her halde, ondan dolayı oynattı. Sonra da ‘Yürü ya Kulum!’ oldu.”
(Devam Edecek…)